15 Ağustos 2013

YILDIZLARIN ALTINDA


Yıldızları görebildiği yerde yaşamalı insan. Geceleyin başını kaldırdığı vakit, Samanyolu'nun güneyden kuzeye uzantısını görebildiği yerde yaşamalı. Yapay ışıkların gecemizi aydınlatmadığı, şehir ışıklarının yıldızlarla yarışmadığı, köprü ışıklarının sahteliğine büyülenmediğin bir yerde yaşamalı.

İnsanların "en iyisi ben olmalıyım" demediği, hırslarıyla kendini tatmin edip mutlu olmadığı, hep bir şeyler satın alsa da bir türlü yetmediği için daha çok satın alıp, kendini tatmin etmeye çalışmadığı ve hep "daha fazlası benim olmalı, sahip oldukça mutlu olurum" diye düşünmediği bir yerde ömrünü geçirmeli.
Bize kabul ettirilmeye çalışılan düşünce sisteminin yerle bir olduğu uçsuz bucaksız bir yeşillikte, hayalleri unutturmaya çalışan bir eğitim sistemiyle büyümeyen çocukların yetiştiği, başarı kriterlerinin tek bir bakış açısıyla sunulmadığı, insanların sömürülmediği, insanların katledilmediği, insanların aç kalmadığı, "burası benim, karşısı senin" denilmeyen, sınırların olmadığı deniz aşırı bir yerde yaşamalı.
Zamanı yakalamak için koşturmadığın, yavaşça yaşayabildiğin, insanlara kendini anlatmak zorunda kalmadığın ve insanların tek doğruyu kendilerinin bilmedikleri bir bulutun üstünde yaşamalı. Evet, yıldızları görebildiği yerde yaşamalı insan. Yaşamalı ki, yapaylıktan sıyrılıp gerçekliği görebilsin.

Dipnot: İlk defa yıldızlı bir gökyüzünün fotoğrafını çekmeyi denedim. İzlemesi daha çok heyecan verse de, fotoğraflamak da zevkliymiş. Tavsiye ederim.

2 yorum:

  1. ahh şu ışık kirliliği... İki gece önce perseid meteor yağmurunuda mahvetti...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. malesef, çok şanslıysanız ve de sabırlı İstanbul'da şehrin göbeğinde 3-4 tane görebiliyorsunuz

      Sil