29 Kasım 2010

PANOYA TAKILAN YÜZLER

Anlayacağınız gibi ben bu bölümü sevdim. Bu hafta panoya takılan ünlü yüzler ve son trendler nelermiş bakalım.
İlk olarak sevdiğimiz oyuncu Matt Damon sahnede, sevgili eşi 4.çocuğa hamile ve baba olmak bu adama çok yakışıyor.
2 numarada balıkçı abilerimizin giydiği meşhur kazaklar var. Evet evet son trend bu!
 Hemen koşup, iri örgülü güzel bir kazak alıp, dolabınıza yerleştiriyorsunuz.
3 numara Paris şıklığının havasını evinize getiriyor.
4 numarada ağır misafirimiz var; Catherine Baba.
Ee o en iyisini bilir, en iddialısını giyer ve en güzel duruşuyla farklılığını sokakta sergiler.

Görseller: thefashionspot, stockholmstreetstyle, justjared

18 Kasım 2010

PANOYA TAKILANLAR'IN SEVGİLİ İZLEYİCİLERİNE

Biliyorum çok uzun zamandır, Panoya Takılanlar'ı aksatıyorum. Size karşı kendimi çok mahçup hissediyorum, sitemlerinizi gördükçe çok utandım...
Önümüzdeki haftayı da atlattıktan sonra sizlere daha çok şey sunmak için yoğunlaşacağım, söz...
Sizlerin beğenisini kazanmak beni ne kadar mutlu ediyorsa, sizlere bir şeyler sunamanın verdiği mahcubiyetin büyüklüğünü de anlatamam.
Panoyu çok boş bırakmış olsam da, Panoya Takılmaktan vazgeçmeyin ama tamam:)
Dolu dolu döneceğime söz verip tekrardan çok özür diliyorum...

27 Ekim 2010

GÖZÜMÜZE ÇARPTI, PANOYA İLİŞTİ

Bu haftalık gözümüze çarpan ve panoya ilişenler şöyle:
1 numarada çok sevdiğimiz latin güzel Eva Mendes var. Kendisi Penelope Cruz ile beraber benim için kusursuzlar kategorisinde yer alıyor. Saygıyla önlerinde eğilerek, buradan sevgilerimi yolluyorum.
2 numara Jak&Jil'in blogundan, detayları inceleyerek "hımm o nasıl bir topukmuş öyle" türevinde yorumlarınızı yapabilirsiniz.
Vee 3 numara! Neresi mi burası? Portekiz'in Madeira Adaları... Bu sefer ağımıza takılan şanslı tatil mekanı Madeira oldu. Turizmi gelişmiş olup şarap ve çiçek festivaliyle ünlüymüş. Yolumuzun bir gün düşmesini dileyerek aklımızın tatil mekanları köşesine kaydediyoruz.

Görseller: justjared, jakandjil

15 Ekim 2010

GÖZÜME ÇARPANLAR

Bu hafta sitelerde dolanırken gözüme çarpanları sizinle paylaşmak istedim.
Öncelikle 1 numaralı fotoğraftaki her detaya bayıldım, çok hoşuma gitti.
2 numaraya gelince halkaların tamamını sayana ödül vereceğim, hayır cidden ben sayamadım ondan diyorum:)
Sıra 3 numaraya geldi. Luis Figo'ya ne olmuş öyle? Bir zamanlar daha karizmatik bir şahsiyetti (ya da ben eskiden öyle olduğunu düşünüyordum), kendisi photoshop kurbanı mı olmuş bilemedim.

Görseller: thefashionspot, tommytom

BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?

Başlığa aldanıp öyle çok önemli bir bilgi vereceğimi sanmayın:) Şöyle ki bolonez sos tariflerine bakarken kendimi bu güzelim mis gibi sosun ismini nereden aldığını öğrendim. Nerden mi almış? İtalya'nın kuzeyinde bulunan "Bologna" şehrinden... E aklımızın bir köşesinde bulunsun, hani bir gün gidersek yerinde yiyelim diye düşündüm. Ben şimdilik kendi elimden yemeyi tercih edeceğim. Kolları sıvayıp malzemeleri hazırlayayım (çok güzel yaparım ayıptır söylemesi, yani en azından yenilebilir kıvamda yaparım:)

29 Eylül 2010

YAZDAN KALMA BİR ADA GÜNÜ

Fotoğraflar/Photos: Panoya Takılanlar

"Şehirden kaçış noktası olarak tercih ettiğin yer neresi?" diye sorsalar, çoğumuzun vereceği cevap: "Adalar!" olur diye düşünüyorum.
Keşfedilmemiş sokakların sessizliğinde geçmişin izlerini hissedeceğiniz türden bir kaçış noktası. O kuytu sokaklarda dolanırken uzaklardan bir nal sesi duyarsınız ve yaprakların arasından gelen güneş ışığı gözlerinizi kamaştırır. "Heh işte!" dersiniz, "ben burada yaşamak istiyorum". Ama tabi hepimiz böyle isteklerimizle güzel anlar yaşayıp adadan ayrılırız. E tabi insan hayalleriyle yaşarmış, karışmayın bize canım!

İşte öyle günlerin birinde; ada sokaklarının güzelliği panomuza takıldı!
İçimizde yazdan kalma günlerin kokusu ruhumuzu sarsın diye..:)

26 Eylül 2010

"OO BURADA KİMLER VARMIŞ?"

Panoya Takılanlar'ın bu hafta ağır misafirleri var! Kendilerini ilgiyle takip ettiğimiz sevgili Türk Bloggerlar bir araya geldi ve biraz eğlence dedik, elimize kalemi aldık. Onları bir dergi kapağında hayal ettim ve ortaya böyle bir sonuç çıktı:

   
Dipnot: Bu fikirde bana katkı sağlayan İconjane'e teşekkür ederim:)

18 Eylül 2010

NOSTALJİ...

Yaşanmışlık duygusu; çoğu zaman sararmış bir defter yaprağının arasındadır.
Eski yılların kokusunu sevenlere...

For nostalgia lovers...

12 Eylül 2010

BİR YILI GERİDE BIRAKIRKEN...

P.S.  'Panoya Takilanlar' is one year old. Thank you for following us

Eveet tatil bitti. Birkaç günlüğüne de olsa deniz kokusunu içimize çekip İstanbul'un yorucu havasına geri döndük...

Bugünün tarihi 12 Eylül 2010! Türkiye için gündem yoğun; bir yandan referandum, diğer yandan ise Dünya Basketbol Şampiyonası final maçı için sabırsızlık. 'Panoya Takılanlar' için bugünün önemi ise bir yaşını doldurmuş olması... Bir yıl önce bugün ilk postu yayınlamanın heyecanı içindeydim. Birkaç arkadaş dışında kimsenin okumadığını bildiğim ilk postlar... Biliyorum 'Panoya Takılanlar' şu anda da blog dünyasında nam salmış bir blog değil ama en azından çok ufak bir kitlenin haberi var:)

Panoyu çok ihmal ettiğim zamanlar oldu. İlk postun yayınlanma tarihi 12 Eylül 2009 olsa da, benim için Ağustos 2010'un ayrı yeri var çünkü bu ay ile kendi adıma birşeylere ulaşma yolunda daha somut şeyler yapma kararı aldım. Aşırı amatörce işler çıkarsam da bunları ufak bir kitleyle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum:)

Çok fazla uzatmadan, duygu yüklü cümlelere geçiş yapmadan yazıyı burda sonlandırmalıyım:) Bugüne kadar panoya takılan herkese çok teşekkür ederim...

Her zaman dediğimiz gibi "Ayrıntılara takılmayın, panoya takılın..." :)

Gizemk.

1 Eylül 2010

O BİR FENOMEN, JOSE MOURINHO


Söylediği sözlerle her hafta olay olan, seveni kadar sevmeyeni de çok olan bir adam... Karşınızda Jose Mourinho!
Her hafta "acaba bugün ne söyledi" diye ilgiyle takip edilen bir adamın giyimine göz atmadan olmazdı. Aslında değişmeyen bir tarzı var, günlük yaşamında da saha kenarında da... Ve  rahatlıktan ödün vermeyen karizmatik bir duruşu olduğu gerçek. Ayrıca yukarıdaki fotoğraflarda arkasına saklanan Chanel torbasını ve çocukları için Armani'den alışveriş yaptığını görüyoruz. Anlaşılacağı gibi kaliteyi seviyor kendileri, e tabi kazandığı parayı bir yerlerde harcaması gerek. Açıkcası o nasıl giyinirse giyinsin kendisini ilgiyle takip etmeye devam edeceğiz.

Yazımızın sonuna gelirken, Jose Mourinho'nun unutulmayan sözlerine de yer vermeden olmaz.

Frank Rijkaard’a dair: “Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükkemmeldi, başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken, bu kez Rijkaard’ın elinde koca bir sıfır var."

Son sözü söylemeye dair: “Ben ifade özgürlüğüne inanırım. Sen bana düşünceni ifade edersin; ben de sana nihai olarak özgürlüğünü veririm."

Bu da yeni sezondan taze bir söz: "Elimde sihirli değnek yok. Ben teknik direktörüm, Harry Potter değil!"

Görseller: gettyimages, zimbio

30 Ağustos 2010

2010 EMMY AWARDS


62. Emmy Ödülleri sahiplerini bulurken, çok sevdiğimiz kırmızı halı ise bizi hayal kırıklığına uğrattı. Sevgili yıldızlarımız, bizi heyecanlandıran "işte bu benim olmalı" dedirten bir tercih yapmamış. Seçimleriyle kalbimizi kırmış olsalar da geleneği bozmayalım kırmızı halıya bir göz atalım.

Kyra Sedgwick'nin yaşına göre vücudu düzgün olduğu için çok farklı bir tercih yapabilirdi ama bordo renkli bir Monique Lhuillier'den yana seçimini yapmış. Açıkcası bu tercihi ile kırmızı halıda sönük bir yıldız gibi kalmış. Stephanie Pratt herşeyiyle muhteşem duruyor fakat kırmızı halı için bu elbise fazla basit kalmış. Ve Shaun Robinson tepeden tırnağa harika görünüyor. Saçı, makyajı ve elbisesinin omuz detayı... Kendisine teşekkür ediyoruz. Ve gelecek kırmızı halılarda ünlülerin bizi yerimizden kaldıracak kadar güzel elbiseler giymelerini temenni ediyoruz.

Görseller: celebritygossip

28 Ağustos 2010

VE IFW SONA ERER...

Istanbul Fashion Week, gelecek organizasyonların daha iyi olması için alınan deneyimlerle sona erdi. Son gün Özlem Kaya defilesiyle başladı, Özlem Kaya'yı Gamze Saraçoğlu, Avva, Özlem Süer ve Koton izledi.
Özlem Kaya bana göre sağlam adımlarla yükselişini sürdürüyor. Bu yükselişe Gamze Saraçoğlu da dahil, seçtiği tonlarla ve kesimlerle gerçekten başarılı bir koleksiyon çıkarmış. Avva hazır giyimde erkekler için renklerden korkmayın demiş. Özlem Süer yağlı boya tablolarından fırlamış gibi bir koleksiyon ve defile hazırlamış. Ve son olarak Koton 2011 Beachwear; bu defile çok beklendi nedeni malum 'Alessandra Ambrosio' podyumda tüm güzelliğiyle yürüyecekti.
Gelecek moda haftalarının daha güzel olması için çalışmak şart! Herkes "daha önceden bir moda haftamız olması gerekliydi, çok geç kalınmıştı zaten." diyor. En azında bu adımları sağlam basalım da gerçekten ses getiren bir moda haftasına sahip olalım.


Görseller: blog.markafoni

27 Ağustos 2010

IFW, SONDAN BİR ÖNCE

IFW 3.günü de dolu dolu geçirerek sonlanıyor. 3.gün; Argande, Karma 2, Özgür Masur, Hatice Gökçe, Bahar Korçan ve Damat/ADV defileleriyle son buluyor.
Karma 2'de Tuvana Büyükçınar cıvıl cıvıl koleksiyonu ile podumdaydı. Niyazi Erdoğan karmanın en çok beğenilenlerindendi. Özgür Masur defilesi en merak edilen defilelerden biriydi ve meraklar haklı çıktı! Tülleriyle, beyazlarıyla, yerlere değen kuyruklarıyla, fiyonk detaylarıyla Özgür Masur harikaydı! Hatice Gökçe ceketlerin detaylarıyla güzel bir koleksiyon çıkarmış. Bahar Korçan ışık oyunlarıyla, rap şarkıları ile desteklenmiş bir görsel şov sundu.

Görseller: blog.markafoni

IFW DEVAM EDERKEN...


Kimin ne giydiğine bakmak, moda haftalarının vazgeçilmezlerindendir (gerçi bu günlük yaşantımızda da böyledir ama olsun bu duygu moda haftalarında tavan yapar:). Kim ne giymiş, nasıl kombin yapmış diye bakmak için herkes kafasını bir o yana bir bu yana döndürür. Daha sonrada hep şu sözler yankılanır: "aa bunun ayakkabısı çok güzel, ay bunun da çantası, ya şu kolyeye ne demeli, e peki şu elbise..." öyle değil mi?

Görseller: blog.markafoni

26 Ağustos 2010

IFW 2.GÜN

Istanbul Fashion Week; Karma 1, Simay Bülbül, Punto Deri, Mehtap Elaidi ve Arzu Kaprol defileleriyle 2.günü tamamladı.
Karma 1 defilesinde en çok beğeni toplayan Zeynep Tosun oldu. Yeniliğe açık bir bünye olduğunu gösterdi ve belli ki Zeynep Tosun'u ilgiyle izlemeye devam edeceğiz. Simay Bülbül; derileri konuşturan tasarımcı görsel şovuyla da beğeni topladı. Mehtap Elaidi ise maxi etekleri, şifon kumaşları ve renkli şeritleriyle akılda kaldı. Günün kapanış defilesi olan Arzu Kaprol ise siyah, beyaz ve bejlerden oluşan bir koleksiyon hazırlamış.


Görseller: blog.markafoni