Fotoğraflar/ Photos: Panoya Takılanlar
21 Aralık 2011
30 Kasım 2011
21 Kasım 2011
15 Ağustos 2011
30 Haziran 2011
DİKKAT! BU BİR VEDA YAZISIDIR
Merhabalar sevgili pano sakinleri,
Blog işine bir dönem yeterince vakit ayırıp, sizlere güzel şeyler sunmaya çalıştım.
Ama artık vakit ayırmadığımdan, gereksiz sözler vermenin mânasız olduğunu gördüm.
Yukarıda bulunan görselde ojenin nasıl her yere bulaştığını görüyorsunuz.
Heh işte ben de blog işini elime yüzüme bulaştırdım ve artık işini güzel yapan insanları izlemeyi tercih ediyorum.
Eğer gerçekten farklılık yaratabileceğim bir uğraş bulabilirsem, sizlerle paylaşacağım.
Panomuz bugünden itibaren tarihin tozlu sayfalarına pardon, internet dünyasının sonsuzluğuna karışacak.
Beni takip eden, bana mailleriyle ve yorumlarıyla ulaşan herkese çok teşekkür ederim.
Sizlere karşı bir hatamız olduysa affola...
Umarım pano yüzünüzde bir tebessüm bırakabilmiştir.
Daha güzel ve farklı çalışmalarla buluşabilmek dileğiyle...
Ve tekrardan bugüne kadar panoya takılan herkese çok teşekkür ederim.
Dipnot: Beni unutmayın:)
16 Haziran 2011
BİR DE SİZ GÖRÜN DİYE PANOYA TAKILANLAR
Uzun bir aradan sonra panoya takılanlar köşesiyle karşınızdayım efendim.
1 numarada bulunan Angelina Jolie'li Louis Vuitton reklamını çoğunuz görmüşsünüzdür.
Kampanyanın amacı "doğallık" imiş fakat ben tamamen yapay bir görüntü görüyorum, yanılıyorsam düzeltin.
2 numarada başrol Hermes çantaya ait. Basit çizgileri ile ortama kattığı kaliteye bakıp, hep beraber iç geçirelim.
Olmadı hep beraber Hermes'i kötüleyip, mundar edelim. "Hermes de bir şey mi canıım hıhh!"
3 numara kıskanılmayacak gibi değil.
"Kitap şeklinde yatak" tasarımı Yusuki Suzuki'ye ait, çocuklar ve bizim gibi çocuk ruhuna sahip olan büyükler için tasarlamış.
Yatıp, sayfayı üzerine çekiyorsun. Gerekirse sayfaların arasında kayboluyorsun ve mışıl mışıl uyuyorsun.
Pano hepinize mutlu günler diler!
Görseller: jakandjil, fotosalgie.net
19 Nisan 2011
7 Nisan 2011
KÜÇÜK SORUNLARA EĞLENCELİ ÇÖZÜMLER
Tasarımcılar boş durmuyor, insanlık için çalışıyor efendim.
İlk tasarım, kitap okuma ışığı. Bu ışık tasarımlarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
Yukarıda gördüğünüz yenilerden, bu tasarımla ışığın yoğunluğunu da ayarlayabiliyorsunuz.
İkinci tasarım görüntü kirliliğini engellemek için yapılmış.
Tasarımcısı "artık gözü o kadar çok yoran şey var ki, bari bisiklet bağlama aparatı yormasın" demiş.
Üçüncü tasarım bisküvisini çaya batıranlar için düşünülmüş.
Çoğu zaman bisküvinin genişliği bardak ağzına sığmadığından, bisküviyi kırmak zorunda kalırdınız, değil mi?
Artık yorulmaya gerek yok. Direk batır ve ye! Aman dikkat edin, bisküviniz çaya düşmesin!
İşte son tasarım! Artık kumanda nerede, yok şu nerede diye dolanıp aranmanıza gerek yok.
Koltuklarımız artık hiçbir cismi yutamayacak. Bu tasarımla efsane çürüyecek.
Yaşasın garip bir şekilde kaybolmayan eşyalar!
Gördüğünüz gibi tasarımcılar insanların sorunlarına esprili bir dille çözüm getirmiş.
Evet evet katılıyorum, çok yaşasınlar!
Görseller: yankodesign, irresistable, daisukemotogi, entresuelo1a
29 Mart 2011
PANOYA İLİŞENLER
Bu hafta panoya takılanların 1 numarasında gördüğünüz gibi boyun halkaları var.
Beyaz ceketli hanım kızımızın siyah boyun halkalarını görünce,
aklıma Tayland'da bulunan bir kabilenin geleneği olan ve her yıl bir yenisi eklenen altın sarısı boyun halkaları geldi.
Meraklılar için ayrıca dipnot: Bu kabilenin boyun uzunluğundaki rekoru 40cm'miş.
2 numara Vanity Fair İtalya baskısından, "Tropikal Şıklık". Enerjinin kokusunu buram buram hissediyorsunuz.
3 numara için yorumu size bırakıyorum ama "çok tatlıı, ne şirin şeymiş" dediğinizi de duyar gibiyim sevgili izleyiciler.
4 numara "menekşe gözlü" yıldız Elizabeth Taylor'ün, huzur içinde uyuması dileğiyle...
Görseller: stockholmstreetstyle, thetrendygirl, thefashionspot
21 Mart 2011
18 Mart 2011
TWIGGY VE HİPPİ TARZI
1960'ların efsanevi İngiliz modeli Twiggy'nin hippi tarzından ilham almadan duramadık. Modern hippi olabilmek için de bir kaç ürün bularak, size yardımcı olmaya çalışalım dedik. Öncelikle, Twiggy'nin güzel gözlerinin parıltısını panomuzda ağırlamaktan büyük şeref duyuyoruz. Hippiliği zamanında bir yaşam biçimi olarak kabul eden, aşkı ve özgürlüğü savunan gençlere de saygılarımızı sunuyoruz.
Hippilerin çabasız şıklığına ulaşmak için dolabınızda bulunması gerekenler ise; bol paça kot pantolanlar, çiçekli bluzlar, elbiseler, upuzun elbiseler ve etekler, kot şortlar, sandaletler, saç bantları ve tabi ki elinizde bulunan parçaları birleştirmede kullanacağınız hayal gücünüz. Evet, böylelikle siz de hippi şıklığına ulaşabilirsiniz. Saçınıza veya yakanıza iliştireceğiniz çiçeğinizi de unutmayın!
Görseller: thefashionspot, net-a-porter, polyvore
8 Mart 2011
PANOYA TAKILABİLENLERE...
Merhabalar sevgili pano sakinleri,
Blogspot'a gelen yasak yüzünden kaç kişiye ulaşabildiğimizi bilmesem de, pano ses vermeye devam edecektir.
Hemen 1 numaramıza geçelim. Paris Moda Haftası'ndan,
The Sartorialist'in objektifine Sonia Rykiel defilesinden yansıyan bir kare...
2 numara, ekolojik marka olan People Tree'nin son katoloğundan.
Bildiğiniz gibi Emma Watson, markanın hem tasarımcılığını hem de modelliğini yapmaktadır.
Bizim burada vereceğimiz asıl haber ise; Emma'nın Brown'daki eğitimine ara verdiğini açıklamasıdır. Sevgili Emma, Harry Potter serilerinde çalışkan kız rolünü başarıyla üstlenmiştin, onun için en yakın zamanda lisans eğitimini tamamlamanı umuyoruz.
Ee asıl iş; "üniversiteyi bitirmektir" bunu çok iyi biliriz.
3 numara kabuğuna çekilmek isteyenlere gelsin efendim. Nacho Carbonell tasarımı...
Umarım en yakın zamanda "yasaklar" olmadan, panoya rahatlıkla takılabiliriz.
Görüşmek ümidiyle...
Görseller: thesartorialist, peopletree, nachocarbonell
28 Şubat 2011
BİR OSCAR DAHA BÖYLE GEÇTİ
Çoğumuz dün gece uykumuzdan feragat edip, abur cuburlar eşliğinde televizyonun karşısına kurulup, kırmızı halı ile başlayan 83.Oscar Ödül Töreni'ni mutlu ve umutlu bir şekilde izlemeye koyulduk. Öncelikle belirtmek isterim ki, törenin eğlenceli geçeceğini düşünmüştüm ama yanılmışım. James Franco'nun bizi gülmekten yerlere yatıracağını sanmıştım ama kendisi tören boyunca sunuculuktan çok, sanki Facebook ve Twitter'dan bir şeyler paylaşıp duran aktif bir hesap kullanıcısıydı(bu paylaşımlarının yanında eğlenceli bir sunuculuk da dahil olsaydı çok iyi olurdu James. Bize çok umut vermiştin!). Törenlerin senaryo üzerine kurulu olduğunu biliyoruz ama diğer sunucu Anne Hathaway'in esprileri çok zorlamaydı.
Herneyse biz kırmızı halıda neler olmuş onu konuşalım. Kırmızının, pudra tonlarının, parıltının, dantelin ve sade makyajın hakim olduğu bir törendi. Favorilerim yukarıda görüldüğü gibi açık tonlardan oluşuyor. En beğendiklerim ise Givenchy elbisesiyle Cate Blanchett ve Elie Saab elbisesiyle Mila Kunis'tir. Hiçbir zaman tam tatmin olamasakta, kırmızı halının geçen seneye oranla daha doyurucu olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca Dipnot: Sevgili Helena Bonham Carter, senden daha yaratıcı bir elbise bekliyordum. Beni çok üzdüğünü söylemek isterim. Penelope Cruz'a gelirsek yeni çocuk doğurduğu için kendisini affediyoruz.
Görseller: justjared
26 Şubat 2011
YAZ GELMEDEN NOTUMUZU DÜŞELİM
"2011 İlkbahar/Yaz sezonunda bizleri neler bekliyor?"
Bu sorunun cevabını aramaya koyulunca, karşımıza neler çıkmış hemen birlikte bakalım.
Öncelikle hazır olun, turuncu geliyor! Turuncunun tonları etrafınızı sararak, başınızı döndürebilir. Aman dikkat!
Hımm... Vücudumuzla örtüşen, ten rengi tonlarını sevdik ve bu tonlar bizimle beraber yola devam ediyor. O da ne? Belimizi saran kemerler de hala bizimle beraber hayat kavgasını sürdürmekte.
Peki, o halde yola devam edelim.
"El emeği göz nuru" el işçiliğiyle bezenmiş detaylar önem kazanıyor. Bu durumda siz de yaratıcılığınızın sınırlarını zorlayabilirsiniz.
Giydiğiniz göz alıcı renkler ise etrafınızdaki insanları büyüleyecek.
Peki beyaz olmadan, bir yaz olur mu? Bu sorunun cevabını kalbinizin derinliklerinde taşıyorsunuz, sanırım benim söylememe gerek yok.
Bekle bizi güneşli günler! Geliyoruuz.
Görseller: vogue.co.uk
22 Şubat 2011
PANOYA TAKILIP, MUTLU OLANLAR
Bu hafta köşemizde neler varmış bir göz gezdirelim.
1 numaramızda 29 Nisan'da kraliyet ailesine resmi olarak adımını atacak olan Kate Middleton var. İngiltere başta olmak üzere, tüm dünya Kate Hanım'ın gelinliğini merak etmekte ve bu konuda bitmek bilmeyen yorumlar yapmakta. Evet Kate, tören günü gelinliğin ve senin hakkında bol bol dedikodu yapacağız.
2 numaraya gelince, son zamanlarda oldukça göz önünde olan bir isim: James Franco... Hepimizin bildiği gibi kendileri Anne Hathaway ile birlikte bu pazar Oscar Töreni'ni sunacak. Bunun dışında bir şeyler söylemek gerekirse, sevgili James oldukça aktif bir isim. Heykel, resim, fotoğraf ve video çalışmaları olan çağdaş bir sanatçı, geçtiğimiz günlerde de Berlin'de bulunan bir galeride sergisi görücüye çıktı. Bir de kendisi Yale'de İngiliz Edebiyatı doktorası yapmaktaymış. Haliyle James'i çok takdir ettik, başarılarının da devamını dileriz.
3 numara Paris'te bulunan Notre Dame Otel'inden... Her odası farklı şekilde dekore edilmiş olan bu otel, fotoğraflarına bakınca insanı uzaklara daltırtacak türden.
Haftaya görüşmek ümidiyle, mutlu haftalar!
Görseller: hotelnotredameparis, thefashionspot
8 Şubat 2011
MODERN ZAMAN MASALLARI
Külkedisi masalı çocukluğumuzun vazgeçilmez masallarından biridir.
Külkedisi'nin meşhur camdan yapılmış ayakkabıları her kız çocuğunun rüyasını süslemiştir elbet.
İşte bu cam pabuçlar çocukken bize bir güzel empoze edilince,
bu masalı dinleyen şirin kız çocukları büyüyünce ayakkabı delisi olup çıkıyor.
Psikologlar her sorunun kaynağını geçmişte arayıp, çocukluğa kadar inerler.
Yani kadınların "ayakkabı çılgını" olmasının suçlusu Cindrella'dan başkası değildir!
Çok masum görünen, üvey annesi ve kız kardeşleri tarafından itilip kakılan Cindrella, aslında pek masum değil gibi...
Ah külkedisi ah! Kim bilir kaç kız çocuğu senin o güzel cam pabuçlarına sahip olma arzusu yüzünden büyüyünce ayakkabı delisi oldu.
Masum Külkedisi mi?
Bunu bir kez daha düşünmek gerek!
7 Şubat 2011
1 Şubat 2011
PANOYA TAKILMADAN GEÇEMEDİLER
Bu hafta köşemizin 1 numarasında istikrarlı yükselişini sürdürmekte olan Colin Firth bulunuyor. "Mark Darcy" rolüyle evlenilecek adam kriterlerini yükselten İngiliz beyefendisi... Geçen yıl Tom Ford'un "A Single Man" filminde bir eşcinseli canlandıran ve mükemmel oyunculuğuyla hafızamıza kazınan Colin Firth, bu sene The King's Speech filmindeki performansıyla Oscar heykelciğini alacak gibi gözüküyor. O gece dualarımız seninle olacak Colin, yani sen gönlünü ferah tut!
2 numaraya aşık oldum desem yeridir. Duvardaki ipliklerin dizilişi, raflardaki kumaşlar vs. herşeyiyle beni benden aldı. E tabi ben de istiyorum istiyorum ve istiyorum!
Vee 3 numara; 3-6 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek olan İstanbul Fashion Week için iyice sabırsızlandığımızı dillendirmek adına Jak and Jil'in blogundan bir fotoğraf...
Efendim panoya takılanları okudunuz, bol renkli günler...
Görseller: harper's bazaar, inspiration for decoration, jakandjil
30 Ocak 2011
24 Ocak 2011
GABRIELLE "COCO" CHANEL
Güçlü ve tek bir kadın: Mademoiselle Coco CHANEL…
İnancı, tutkusu ve azmi ile bir dünya markası yarattı ve bu markayı yaratırken en iyisine ulaşmak için hiçbir engele boyun eğmedi. 18 yaşına kadar kardeşi ile yetimhanede büyümüş olan, para kazanmak için barlarda şarkı söyleyen, aşkta bir türlü kazanamayan, çalışma aşkıyla mutlu olan bir kadının portresi karşımızda duran. Kadınların dolabında mutlaka bulunması gerektiği görüşünde hemfikir olduğumuz “Little black dress”in yaratıcısı bu kadın, hayatımıza birçok efsanevi klasikleri yerleştirdi. Tutkusunun ateşiyle bir dev yaratan Chanel, belli ki oluşturduğu kadının asil duruşu ve zarifliği ile bizlere her daim ilham vermeye devam edecek.
Görseller: thefashionsppot
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
